Blagaj Tekkesine Arnavutluk-Karadağ keşfimizden sonra Hüzünler şehri Mostar’da gidiyoruz.Rotomın öncesi için,Arnavutluk–Karadağ yazılarımı inceliyebilirsiniz.
Mostar’da muhteşem bir ilk günün ardından 2.gün kahvaltımızı harika bir kıymalı börek ve Türk çayı ile yapıyoruz.Mostar merkezi ile Blagaj arası 15km ve yaklaşık 20dk’da gidilmekte.Blagaj tekkesine en rahat ve çabuk olarak Taxi ile gidebilirsiniz. Taxi ücretini gidiş-geliş olarak 10€’ya anlaştık ve oraya gidip 1 saat takıldıktan sonra taksi geri götürecek. Veee 20 dakikalık yolculuğun ardında Blagaj Tekkesinde’yiz.
BLAGAJ HAKKINDA
Blagay (Blagaj) Bosna-Hersek’in Hersek-Neretva Kantonunda,Mostar havzası’nın güneydoğu bölgesinde yer alan bir kasabadır.Burası Bišće ovasının kenarında bulunan ve kent yapısı Bosna-Hersek’in diğer yapılarından kolaylıkla ayırt edilebilen, Bosna-Hersek’in en değerli kentsel ve kırsal alanlarından biridir.Blagay’ın ılıman bir iklimi olduğu için,bu şehrin ismi büyük olasılıkla Boşnakça’da ılıman anlamına gelen Blaga kelimesinden gelmektedir.Buna Nehri’nin (Vrelo Bune) kaynağı güçlü bir pınardan gelmektedir.Blagay kasabasının tepesinde bulunan eski Blagay Kalesi,Hersekli asilzadelerden Stjepan Vukčić’in yaşadığı yerdir.Sarı Saltuk’un Türbesi de burada bulunmaktadır.
BLAGAJ TEKKESİ
Ünlü Blagay Tekkesi ise Buna Nehri’nin kaynağında bulunmaktadır. Blagay Tekkesi,Osmanlı mimarisi ve Akdeniz tarzının etkileriyle 1520’li senelerde inşa edilmiştir ve Bosnalılar tarafından ulusal anıt kabul edilir. Bölge 1465’de Osmanlıların eline geçtikten sonra muhteşem bir doğaya sahip bu bölgede kurulan bu tekke Bosna’nın yerel halkı olan Boşnaklar’ın hızla müslümanlığı seçmesinde çok önemli bir rol oynadı.Boşnaklara müslümanlığın ilk yayıldığı yer.
Bugünlerde Nakşibendi tekkesi olan Blagay,bir bektaşi tekkesi olarak kuruldu.Osmanlılar özellikle Balkanlara (Yeniçeriler de bektaşi dergahına bağlıydı) yolladıkları bektaşi dervişleri ve babaları sayesinde çok kısa sürede yüzbinlerce kişinin müslümanlaşması’nı sağladı.Bektaşi dervişlerinin hoşgörülü ve özellikle hakkaniyetli tavırları,tarih boyunca hep karmaşa ve savaş içinde yaşamış, bölge halkının müslümanlığa büyük sempati duymasını sağladı.Osmanlı da bu yeni müslüman olan halka hemen kucak açtı ve kendi öz halkı olarak kabul etti.Hatta Osmanlılar en fazla yatırımı da bu bölgeye ve halkına yaptı.Hala bir çok Boşnağın ‘’Biz Osmanlıyız!’’ demesinin sebebi de bu karşılıklı büyük sevgiydi.
Bu sevginin simgesi de Blagaj Tekkesi’ydi.Oldukça mütevazı bir tekke olan Blagay,etrafına daha sonra yapılan binalarla artık oldukça görkemli.Yapılan binalar bölgenin ve tekkenin mimari dokusuna uygun ve bence oldukça başarılı.Sokullu Mehmet Paşa’nın köyü olan Sokoloviç’de,Sokullu’nun köyüne armağan ettiği,500 yıllık camiye yapılan restorasyonu gördükten sonra burası gerçekten de çok iyi korunmuş diyebiliriz.
Blagay Tekkesi’nin bir de çok önemli kahramanı var: Sarı Saltuk…
Sarı Saltuk,Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan’ın himayesinde derlenen Saltukname adıyla da bilinen halk efsanesinin kahramanı. Anadolunun ve Rumelinin fethi sırasında önemli rol oynayan efsaneleştirilmiş bir bektaşi babası.
Sarı Saltuk,Dede Korkut,Nasreddin Hoca gibi çok geniş bir coğrafyanın destan kahramanı.Bu yüzden birçok yerde türbesine rastlamak mümkün. En ünlüleri ise İznik ve Blagaj’da ki türbeler. Güçlü,korkusuz ama bir o kadar da bağışlayıcı ve hakkaniyetli bir kahraman olan Sarı Saltuk,bu özellikleriyle birçok coğrafyada halkın sevgilisi olmuş.Hatta sadece müslümanlar için değil hıristyanlar için de önemli bir kahraman.Bu yüzden Blagay Tekkesi’ni her dinden yüzbinlerce kişi ziyaret etmekte.12 türbesi olduğu söylenen Sarı Saltuk’un bu kadar çok türbesinin olmasının sebebinin,İslamiyet’in yayılmasını sağlamak amacıyla türbelerinin birden fazla yerde olmasını kendisi istemesi olduğu rivayet ediliyor.
Blagaj Tekke’sinin girişinde bulunan balık restaurantları,Buna’nın kaynağında avlanan lezzetli balıklarıyla ünlü…Tekkeye geldiğinizde bu güzel restaurantlar’da hem güzel bir yemek yiyebilirsiniz hem de bu doğa harikasını ve Blagay Tekkesi’nin o güzel mimarisini doya doya izleyebilirsiniz.Ayrıca Türk kahvesi ve çayı da mevcut…
Bu arada Mostara geldiğim ilk gün itibari ile gördüğüm savaştan kalma manzaralar beni çok üzdü.Gerçekten Boşnak’lar büyük acılar yaşamışlar. Her yerde delik deşik olmuş evler camiler..
Tüylerimizin diken,diken olduğu blagaj tekkesi ziyaretini bitirip,tekrar taxi ile Mostar merkeze gitmek için yola çıkıyoruz…Mostar’da 2. günün ardından ertesi sabah Saraybosna yolculuğuna gideceğimiz için konakladığımız Pansiyon’a gidiyoruz ve dinlenmeye çekiliyoruz.
Yeni bir gün ve yeni bir macera için Saraybosna yazıma göz atmanızı öneririm.