Rotamıza Tiran-Shokader-Bar ve Budva dan sonra Karadağ’ın müthiş fiyord manzarası olan Kotor şehrine gitmek için otobüs garı’na gidiyoruz ve otobüs biletimizi 2€’ya alıyoruz.(Rotamın başlangıcı için Tiran– Karadağ yazıma göz atmanızı öneririm.)Budva-Kotor arası 25km ve yaklaşık yarım saat’te gidiliyor.Dilerseniz taksi ile 15€’ya kotor’a gidebilirsiniz.Eğer 3-4 kişilik bir grupsanız balkanlarda en iyi ve ekonomik ulaşım aracı taxi’dir.
KOTOR
Tarihi dokusu,mükemmel denizi en çokta sakinliği ve huzuru ile bizi büyüledi.Tamamını yürüyerek yaklaşık üç saatte gezdiğimiz Unicef’in koruması altındaki bu küçük tarihi şehir,birçok eksiğine rağmen önümüzdeki yılların en popüler gezi yerlerinden biri olmaya aday.Kotor dört koyun boğazlarla birbirine bağlandığı bir liman kenti. Yaklaşık 12.yy ile 14.yy arasında inşa edildiği düşünülüyor.Yakınlarında bulunan Hersek Novi ‘ye kadar Osmanlılar gelebilmiş ama Karadağ’ı hiç alamamışlar.1979 yılında yaşanan depremden sonra büyük hasar gören şehre UNESCO bir el atmış ve restore edilmesini sağlamış.
Old Town’un giriş kapısı’nın hemen üzerinde eski Yugoslavya lideri Tito’nun bir sözü yer alıyor“tude necemo svoje nedamo” “Bizim olanı vermeyiz,başkasının olanı istemeyiz.”Bu sözden Tito’nun felsefesinin diğer şehirlere saldırmamak,barışçıl bir yönetim sergilemek fakat, kendilerine yönelik bir tehlike olduğunda ise sonuna kadar direnmek olduğu anlaşılıyor.Bu sözün hemen altında ise 21.11.1944 tarihi yer alıyor.Bu tarihin ne anlama geldiğini bilmiyorum,belki de sözün söylendiği tarihtir..
GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER
Kale
Eski Kent’teki Saat Kulesi
Prens Sarayı
Napolyon Tiyatrosu
Sveti Tripun Katedrali
Sveti Luka Kilisesi
Denizcilik Müzesi
Kotor’un bulunduğu körfezin adı;Boka Bay.Bu körfezi gezmek için tekne turları düzenleniyor.4 duraklı (Perast, Kotor,Herceg Novi ve Zelinika) turların (20 € ve tam gün 09:00-19:00) 2 durakta denize giriliyor diğerlerinde de görülmesi gereken güzel noktalar mevcut. Özellikle Perast ve tam karşısındaki ufak toprak parçasındaki kilise olan “Gospa Skrjpela” ve hemen yanındaki diğer toprak parçasındaki “Sveti Dorde” ilgi çekici.Tekne ilk Kiliseye yanaşıyor içerisinde bir de müze var (1 € ama girilmeli)Osmanlı hemen yanı başındaki Perast’ı kısa süreli almış ama 200 metrekarelik bu adanın Meryem Ana’nın koruması nedeni ile işgal edemediklerini anlatıyor.İnsanların aklına Osmanlı’nın dine olan saygısı nedeni ile sadece kilise olan bu toprağı ele geçirmediği gelmiyor da meryem ana koruması olduğu geliyor. Osmanlı’nın ne büyük bir imparatorluk olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Old Town’un hemen giriş kapısına yakın yerde Turist İnformation var ve buradan ücretsiz iyi düzenlenmiş bir harita veriyorlar.Ancak haritaya bir bakıyorsunuz ki avuç içi kadar Eski Şehir’de görülmesi gereken 60 yer.Bunları tek tek yazmayacağım,zaten tek tek bulmak ve gezmek de pek anlamlı değil.Önemli olarak Katedraller ve Old Town’unun hemen üstünde koruma surları (Kale)var. Başınızı kaldırıp dağa bakınca bu muazzam yapıyı göreceksiniz zaten çok dik ve uzun olan surların tümünü çıkmanız zor ama ilk Kilise’yi deneyebilirsiniz; ödülünüz güzel bir Old Town manzarası olacaktır.Biz zoru başarıp kalenin en üst noktasına çıktık.
Kale’ ye çıkış 3 € ama kesinlikle değer.Yukarı çıkmak yaklaşık 1-1,5 saat sürmekte.Sakın vazgeçmeyin.Elbette yoruluyor ve vazgeçip geri dönmek istiyorsun dik ve sıkıntı bir yol,fakat yukarı çıkıp muhteşem Kotor manzarası ile karşılaşınca bütün yorgunluğun gidiyor.Buna değer.Yukarı çıkmadan önce yanınıza mutlaka su alın.Dinlenerek çıkmanızı tavsiye ederim.Ve Resimler’de gördüğümüz karpostal manzası,muhteşem Kotor fiyord’u…..
Genel olarak özetlersek,çok küçük ve tarihi bir yer olan Kotor’un doğal güzelliği ve denizinden başka pek görülecek birşey yok.Daha çok sabah gelip,akşam üstü limandan ayrılan büyük yolcu gemilerinin uğrak yeri.Tabi bir de özel yatların.Yerel halk İngilizce pek bilmiyor. Sadece turistik yerlerde çalışanlar çok az İngilizce biliyor.Para birimi euro.Her yerini görmeye,denize bir dalıp çıkmaya sadece bir gün bile yeterli.
KOTOR’DA YEME İÇME
Kotor’a çok yakın bir dağ köyü olan Njegusi,peyniri ve pastırması ile meşhur.Tüm Karadağ’a peynir ve pastırma bu köyden gidiyor.Karadağ’da denize kıyı şehir ve kasabalarda daha çok deniz mahsulleri yenirken,dağlık bölgelerde kuzu ya da keçi tercih ediliyor.Aslında burada bize göre pek fazla yemek çeşidi malesef yok.Genelde pizza…Et yemeği yenilebilecek tek-tük restaurant mevcut ve fiyatlar 8-10 € civarı.Pizza sevenler için Karadağ şehirleri tam yeri öhhh geldi artık pizza’dan…Genel de dilim pizza 1€ ve doyurucu…Eski şehrin dar sokaklarında ki cafelerde aparatif olarak her türlü yiyecek mevcut.
Bu mütevazi ve bir okadar tarih kokan sokaklarda kahvenizi udumlarken huzur bulacaksınız.Tavsiyem old town’da silah meydanın’da(old town’daki meydanın adı) bir cafede kahve yudumlayıp,geleni-gideni izlemek…
Silah meydanında hakkında birkaç bilgi edindim ve hoşuma gitti açıkçası.Eskiden yaptıkları silahları sergiliyorlarmış.Burada cafeler ve bankalar var.Ama asıl dikkat çeken şey meydanda oldukça heybetli bir saat kulesi var.Saat kulesi,17. yy da yapılmış ve kulenin bakımını yüz yıllardır aynı aile üstlenmiş.Saatin kendisi ise 19.yy da takılmış.Saat kulesinin hemen altında piramit şeklinde yapılmış utanç meydanı denilen ufak bir anıt var.Eskiden insanlar suç işlediğinde meydana getirilip buraya bağlanır ve teşhir edilir,gelen geçen halkta yüzlerine tükürürmüş yada suçluya domates atarlarmış.O zamanlarda bu büyük bir utanç kaynağıymış ve suçun cezası için yeterli oluyormuş.
Genel olarak Kotor fazla zaman harcanılacak bir yer değil,yarım gün yeter.Fakat yüzmek istiyor yada tekne turlarına katılmak istiyorsanız farklı tabiki.Neden gittiğinize bağlı,bence buralara sadece old town’u gezmek ve kale’den muhteşem manzarayı görüntülemek için gelmelisiniz.Biz öyle yaptık.Fotoğraf tutkunları’nın mutlaka rotasında olması gereken bir yer Kotor….
Kotor da yarım gün geçirdikten sonra budva’ya geri dönüyoruz ve apartımıza gidip dinlenmeye çekiliyoruz.Akşama tarih kokan ve bizim için çok önemli bir şehir olan Mostar’a gitmek için otobüs garı’na gidiyoruz….
Rotamın devamı için Mostar-Saraybosna yazılarımı inceliyebilirsiniz.